Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun haftalık bülteninde yer alan veriler, emekleriyle geçinen vatandaşların yaşadığı ekonomik krizi bir kez daha ortaya koydu. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında vatandaşlar, bankalara başvurarak bir “çözüm” aramaya başladılar. Mart ayının son haftasında, ihtiyaç kredilerinde 15 milyar TL’lik bir artış yaşandığı görüldü.
BirGün’ün aktardığı bilgilere göre, faiz oranlarının 24 Mart haftasında %31.49’a kadar yükselmesine rağmen, ihtiyaç kredilerinde bir artış yaşandı. Merkez Bankası’nın ihtiyaç kredileri için faiz üst sınırı kararını aldıktan sonra geçen 2 haftada sadece 8 milyar TL artan kredi hacmi, mart ayının son haftasında 15 milyar TL’lik bir artış gösterdi.
Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 31 Mart itibarıyla 18 milyar 297 milyon TL artış göstererek bir trilyon 272 milyar 213 milyon TL’ye yükseldi. Bu kredilerin 391 milyar 878 milyon TL’si konut, 64 milyar 538 milyon TL’si taşıt, 815 milyar 797 milyon TL’si ise ihtiyaç kredilerinden oluştu. Taksitli ticari kredilerin tutarı da 24 milyar 133 milyon TL artarak bir trilyon 45 milyar 216 milyon TL’ye yükseldi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise %4.6 artarak 577 milyar 35 milyon TL oldu.
Merkez Bankası’nın haftalık para ve banka istatistiklerine göre, bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalar arası dahil), 31 Mart ile biten haftada 14 milyar 972 milyon 883 bin TL artarak 10 trilyon 227 milyar 711 milyon 929 bin TL’ye yükseldi.
Ancak aynı dönemde Merkez Bankası’nın brüt rezervleri bir önceki haftaya göre 2.3 milyar dolar azalarak 122.4 milyar dolara düştü ve son 2 haftadaki düşüş 4.5 milyar dolara ulaştı.
Kredilerdeki bu artış, vatandaşların yüksek enflasyon ve yaşam maliyetlerinin artması gibi nedenlerle ihtiyaçlarını karşılamak için bankalara başvurduğunu gösteriyor. Ancak bu durum, bankaların elindeki fonların tükenmesine ve merkez bankasının rezervlerinin azalmasına neden olabilir.
Ekonomik kriz ve yüksek enflasyon gibi faktörler, vatandaşların satın alma gücünü azaltırken, kredi talepleri artıyor. Ancak yüksek talepler, bankaların elindeki fonların azalmasına neden olabilir ve uzun vadede ekonomik sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, ekonomik istikrarı sağlamak için önlemler alınması gerekiyor.
Bu önlemler arasında enflasyonun düşürülmesi, faiz oranlarının kontrol altında tutulması ve bankaların sağlıklı bir şekilde işlemesi için gerekli düzenlemelerin yapılması yer alabilir.
Ayrıca, vatandaşların kredi taleplerine alternatif çözümler sunulması da önemlidir. Örneğin, düşük faizli kredi imkanları yerine, düşük faizli hibe veya kredi garantisi sağlayan devlet destekli programlar uygulanabilir. Böylece, vatandaşlar ihtiyaçlarını karşılayabilirken, bankaların fonları tükenmez ve ekonomik istikrar korunabilir.
Yüksek enflasyon ve ekonomik kriz gibi faktörler, vatandaşların ihtiyaç kredilerine yönelmesine neden oluyor. Ancak, bu durumun uzun vadede bankaların fonlarının tükenmesine ve ekonomik sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, ekonomik istikrarın korunması için gerekli önlemler alınmalıdır.